"White Bird: A Wonder Story" (Beyaz Kuş: Bir Mucize Hikayesi), II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi işgali altındaki Fransa'da geçen dokunaklı bir hikayeyi anlatır. Film, 1940'ların Fransa'sında, Yahudi bir kızın hayatta kalma mücadelesiyle, çocukluk arkadaşları ve ailesi tarafından sunulan yardım sayesinde bir umut ışığı bulmasını konu alır.
Hikaye, 11 yaşındaki Julien Albans’a odaklanır. Julien, yüzünde doğuştan gelen deformite nedeniyle acımasızca alay edilen bir çocuktur. Arkadaşları ve okul arkadaşları, Julien'in dış görünüşüne takılıp onu küçümsemekte ve alaya almaktadır. Bir gün büyükannesi, Julien'e geçmişten bir hikaye anlatmaya başlar; bu hikaye, Julien'in hayatını değiştirecek bir yolculuğa çıkmasına vesile olur.
Büyükannesinin anlattığı hikaye, 1940'larda Nazi işgali altındaki Fransa'da geçen gerçek bir olaydır. Savaşın acımasız atmosferinde, Yahudi çocuklar hedef alınmış ve aileler birbirinden koparılmıştır. Bir genç kız, ailesinin gözleri önünde Nazi zulmünden kaçarken, Julien’in sınıf arkadaşı ve ailesi onu gizlice saklamaya karar verir. Küçük kız, Julien’in ailesinin evine getirilir ve burada güvenli bir şekilde saklanmaya başlar.
Ancak Julien, yüzündeki deformasyon nedeniyle, küçük kızın saklanmaya başladığı ilk zamanlarda ona karşı önyargılıdır. Yahudi kızı, ailesiyle birlikte saklanırken Julien, zamanla onunla daha fazla vakit geçirir. Bu süreç, Julien'in ön yargılarından sıyrılmasına ve Yahudi kızla gerçek bir dostluk kurmasına yol açar. Gittikçe, Julien, küçük kızın zorluklarını ve cesaretini anlamaya başlar ve savaşa karşı daha empatik bir bakış açısı geliştirir.
"White Bird: A Wonder Story", önyargılardan arınmayı, insanlık ve dostluğun ne demek olduğunu keşfetmeyi anlatan, savaştan kaynaklanan travmalar ve kayıplar arasında büyüyen bir dostluğun öyküsüdür. Film, iki çocuğun birbirleriyle bağ kurmasının, geçmişin acılarını ve travmalarını nasıl iyileştirdiğine dair derin bir mesaj verir.
