Bu hikaye, Joseon dönemi Kore'sinin kaotik yıllarında, savaşın ardından yaşanan kargaşa ve iç karışıklıkların ortasında, eski çocukluk arkadaşlarının birbirine düşman hale gelişini ve bu dönemdeki olağanüstü mücadelelerini konu alır.
Cheon Yeong, yetenekli bir dövüşçü ve köle olarak bir askeri ailede hizmet etmektedir. Fakat sahip olduğu dövüş yetenekleri ve cesareti, onu sıradan bir köle olmaktan çok daha fazlası haline getirir. Bir zamanlar çocukluk arkadaşı olan Jong Ryeo, Joseon’un en güçlü askeri ailesinin varisidir. Ancak, savaşın yarattığı karmaşa ve iç savaşlar, bu iki yakın arkadaşı birer rakip haline getirir. Jong Ryeo, ailesinin onuru ve gücü için savaşırken, Cheon Yeong ise özgürlüğü ve adalet için mücadele etmektedir.
Hikaye, Jong Ryeo ve Cheon Yeong'un eski dostluklarının, tarihin akışında nasıl yok olabileceğini ve zamanla birbirlerine nasıl düşman hale geldiklerini keşfeder. Joseon’un düşmanlarına karşı birlikte verdikleri mücadelelerin, kişisel ve toplumsal sorumluluklarla nasıl şekillendiği, hem duygusal hem de fiziksel bir savaş halini alır.
Savaşın, kimliklerin ve dostlukların şekillendiği bu karanlık dönemde, eski dostlar arasında giderek derinleşen çatışmalar, onları yeni bir yolculuğa iter. Aralarındaki bağ ne kadar güçlü olursa olsun, savaşın acımasız şartları ve ideolojik farklılıklar, onları karşı karşıya getirir.
Cheon Yeong’un geçmişinden gelen derin öfke ve Jong Ryeo’nun ailevi baskıları, hikayeye duygusal ve dramatik bir yoğunluk katar. Her ikisi de bir zamanlar birbirlerinin sırdaşıyken, şimdi birbirlerinin düşmanı olurlar. Ancak bu yolculukta, birbirlerinin gerçekten kim olduklarını yeniden anlamak zorunda kalacaklardır. Bu süreç, onları hem düşman hem de dost olarak, kendi iç yolculuklarında ilerlemeye zorlar.
