Aziz Nick, bu sefer alışıldık Noel hikayelerinin dışında, bambaşka bir maceraya atılıyor. Avşan deliğinden aşağıya doğru düşerken, kendisini hayal gücünün sınırlarını zorlayan büyülü bir dünyada buluyor. Burada, klasik masal karakterlerinin tanıdık ama tamamen farklı hallerine tanıklık ediyor. İlk karşılaştığı kişi, yüksek moda tutkusuyla göz dolduran, ren geyiği sevgisini çılgın bir zarafetle sergileyen bir Çılgın Şapkacı oluyor. Şapkacının sıra dışı çay partisi, Aziz Nick için garip bir başlangıç ancak bu, maceranın yalnızca ilk durağıdır.
Sonraki durağında, sevimli ve dağınık bir tavırla sürekli bir yerlere geç kalıyormuş gibi görünen Beyaz Tavşan’la tanışır. Bu unutkan ama samimi karakter, Aziz Nick’in yolculuğuna biraz kaotik bir düzen getirir. Tavşanın yardımıyla yoluna devam ederken, kendisini Kalpler Kraliçesi’nin hüküm sürdüğü görkemli ama soğuk bir diyardan geçerken bulur. Kraliçe, Noel'in neşesinden nefret eden, Scrooge'u aratmayacak kadar süs karşıtı bir karakterdir. Onun yanında ise, gizemli ve tehditkar bir hava taşıyan, kurnaz Cheshire Kedisi bulunmaktadır.
Bu büyülü dünyanın zorlukları arasında Aziz Nick, en büyük yardımını Alice'ten alır. Alice, her zamanki zarafeti ve nezaketiyle, Nick’e bu garip dünyada yol göstermeye ve Noel’i kurtarmak için gereken ipuçlarını sunmaya kararlıdır. Onun rehberliğinde, Kalpler Kraliçesi’nin Noel neşesini söndürme planlarına meydan okurlar. Yolda, dostluk ve fedakârlık gibi değerlerin bu fantastik dünyada bile ne kadar önemli olduğunu keşfederler.
Bu olağanüstü macera, Aziz Nick’in yalnızca Noel’i kurtarmak için değil, aynı zamanda farklı dünyalarda bile iyilik ve neşenin nasıl birleştirici bir güç olabileceğini göstermek için çıktığı unutulmaz bir yolculuk olur. Her köşesinde farklı bir sürpriz ve her anında yeni bir ders barındıran bu hikaye, hayal gücünün sınır tanımadığını kanıtlıyor.