İdealist bir ceza avukatı olan Canan, adaletin peşinde geçen zorlu bir kariyer ve fedakârlıklarla dolu bir hayat sürmektedir. Gündüzlerini mahkeme salonlarında suçsuzluğunu kanıtlamaya çalıştığı müvekkilleri için mücadele ederek geçiren Canan, gecelerini ise ağır hasta olan ve solunum cihazına bağlı annesinin başucunda geçirir. Annesine duyduğu derin sevgi ve sorumluluk, onu kişisel yaşamını tamamen askıya almaya zorlamıştır.
Canan’ın hayatı, bir cinayet davasının karar duruşması gününde içinden çıkılması güç bir ahlaki ikilemle alt üst olur. Uzun süredir savunduğu, masum olduğuna inandığı müvekkilinin kaderi, yalnızca onun sunacağı savunmaya bağlıdır. Ancak aynı gün, annesinin durumu da kritik bir dönemece girer ve bir an bile yanından ayrılmasını imkânsız kılar.
Mahkeme salonundaki adalet arayışı ile hastanedeki insanlık görevi arasında sıkışan Canan, hâkim, sanık ve kendi hayatı üzerinde derin etkiler bırakacak bir karar vermek zorunda kalır. Adaletin saf bir idealden öte karmaşık bir ahlak sorunsalına dönüştüğü bu süreçte, Canan’ın tercihi hem profesyonel kariyerini hem de kişisel değerlerini sınayacaktır.
“Adalet ve Ahlak Arasında”, izleyicileri insan doğasının çelişkili yanlarına ve doğru ile yanlışın kesiştiği ince çizgiye dair düşündüren, dokunaklı ve gerilim dolu bir dram sunuyor.