İki yakın arkadaş, hayatlarının sıradanlığından sıkılmış, günlerini sıradan işlerle geçiren iki gençtir. Ancak bir gün, tesadüfen keşfettikleri bir uyuşturucu sayesinde, zekalarını geçici olarak inanılmaz bir seviyeye çıkarırlar. Bu madde, bir tür otun etkisiyle zihinlerini açarak, onları olağanüstü bir şekilde zeki hale getirir. Bu yeni halleriyle, daha önce asla ulaşmayı düşünemedikleri hayalleri gerçekleştirmeye başlarlar. En büyük başarıları ise, bu geçici zekâ sayesinde Harvard Üniversitesi'ne kabul edilmeleridir.
Başlangıçta, zihinlerinin açılmasıyla birlikte birer dahiye dönüşen bu iki arkadaş, kendilerini daha önce hayal bile edemedikleri bir dünyada bulurlar. Ancak, maddeyi kullanırken elde ettikleri başarılar, gerçek zeka ve emek gerektiren bir dünyada geçici bir ilüzyon olduğunu anlamalarına yetmez. Harvard’a kabul edilmeleri, aslında kendi zekâlarının değil, kullandıkları maddenin bir sonucudur. Otun etkisiyle her şey mükemmel görünse de, bu etki kaybolduğunda, başa dönülür.
Uyuşturucunun etkileri geçtikten sonra, bu iki arkadaş normal, düşük zekâ seviyeleriyle başbaşa kalırlar ve onları etkileyen "dahi" halleri sona erer. Zihinsel uyanışları kaybolmuş ve tüm başarıları, geçici bir hile olarak geride kalmıştır. Bununla birlikte, gerçek dünyanın acımasızlığıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Gerçekten zeki olmak, bir anlık parlamayla değil, uzun süreli çaba ve çalışma ile mümkündür. Şimdi bu iki arkadaş, geçici zekâlarının maskesiyle kazandıkları hayalî başarıları sürdürebilmek için mücadele etmeye başlarlar. Aynı zamanda, bu deneyimden aldıkları dersler, onlara gerçek başarıyı nasıl kazanabileceklerini öğretmeye başlar.
Hikâye, zeka, emek ve başarının doğası üzerine düşündürür. Otun etkisiyle yükselen zekâları, kısa süreli bir zaferin ardından gerçeğin soğuk yüzüyle karşı karşıya kalır. Bu, aslında bir tür uyanıştır; gerçek başarı, ne bir uyuşturucu maddesiyle ne de kısa yoldan elde edilir. Zamanla, bu iki arkadaş gerçek potansiyellerine ulaşmak için yalnızca kendi çabalarına güvenmek zorunda olduklarını anlarlar.
