"Karda Mahsur", eski sevgililer Willa ve Bill’in yıllar sonra tesadüfen karşılaştıkları ve birlikte geçirdikleri unutulmaz bir geceyi konu alır. Bir havaalanında, sürekli olarak rötar yapan uçuşlar ve yoğun kar fırtınası nedeniyle mahsur kalan Willa ve Bill, geçmişi yeniden keşfetmeye başlarlar. İkili, yıllar sonra karşılaştıkları bu karanlık ve soğuk ortamda, duygusal bir yolculuğa çıkarlar.
Willa, hayatı büyülü bir şekilde düşünme eğiliminde olan bir kadındır. Geleceği umutla kucaklayan, iyimser bir bakış açısına sahiptir. Buna karşın Bill, her şeyin kötüye gideceğini öngören, sürekli felaket tellallığı yapan biridir. Ancak bu gece, birbirlerinin dünyalarına bir kez daha adım atmak zorunda kalacaklardır.
Gece ilerledikçe, Willa ve Bill, geçmişteki ilişkilerini, kırılmış kalplerini ve birbirlerine duydukları karmaşık duyguları tartışmaya başlarlar. Zaman içinde, ilişkilerinin bitişinin ardındaki sebepler ve birbirlerine yeniden yakınlaşma ihtimalleri üzerine düşünürler. Mahsur kaldıkları bu havaalanı, geçmişin yaralarını sarmak ve geleceğe dair yeni sorular sormak için bir fırsat yaratır.
Bölgesel havaalanındaki karanlık, ikilinin iç dünyalarında derinleşen bir metafor haline gelir. Kar altında mahsur kaldıkları bu gece, sadece bir tesadüf müdür, yoksa geçmişten gelen bir kaderin işareti mi? Willa ve Bill, yeniden birbirlerini keşfederken, eski duygusal bağlarını sorgular ve kaderin sunduğu fırsatları değerlendirmeye çalışırlar. Gelecek, geçmişin izlerini silmeyecek midir, yoksa bu gece, kaybolan bir aşkı yeniden canlandırabilir mi?
Film, insanların hayatlarında bazen karşılaştıkları tesadüflerin, duygusal anlamda ne kadar derin etkiler yaratabileceğini ve geçmişin, geleceği şekillendiren bir güç olabileceğini düşündürür. Willa ve Bill’in hikayesi, kayıp bir aşkın yeniden keşfi ve yaşamın sunduğu fırsatların hiç beklenmedik bir anda kapılarını aralamasıyla şekillenir.