Rick Riordan'ın "Percy Jackson ve Olimposlular: Şimşek Hırsızı" adlı romanından uyarlanan bu film, mitolojik Yunan tanrılarının ve insan dünyasının birleştiği ilginç bir dünyada geçiyor. Percy Jackson, babası Poseidon'un tanrısal gücüyle doğmuş, annesi ise sıradan bir insandır. Genç Percy, sıradan bir hayat sürebileceğini düşünse de, çok geçmeden gerçek kimliğini keşfetmeye başlar. Tanrıların dünyasında, gizemli olaylar ve tehlikeler arasında yaşamaya mecbur kalır.
Film, Percy'nin bir hırsızlık suçuyla suçlanarak kendisini temize çıkarmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Zeus’un kutsal şimşeği çalınmış ve bu suçun baş şüphelisi olarak Percy Jackson gösterilmektedir. Ancak Percy, bu suçlamaların temelsiz olduğunu kanıtlamak için yola çıkar. Kendisine, arkadaşları Annabeth ve Grover ile birlikte büyük bir görev verilmiştir: Şimşeği bulup Zeus’a geri teslim etmek. Böylece hem Olimpos’taki tanrılarla barışı sağlamak hem de kendi suçsuzluğunu kanıtlamak zorundadır.
Yolculukları, mitolojik yaratıklarla dolu tehlikelerle karşılaşırken, Percy'nin hem fiziksel hem de zihinsel olarak büyümesine olanak tanır. Yunan mitolojisinin derinliklerine inen bu serüven, Percy'yi sadece tanrılarla, yaratıklarla değil, kendi kimliği ve güçleriyle de yüzleştirir. Percy’nin cesaretini ve adalet anlayışını test eden bu yolculuk, izleyiciyi hem heyecan verici aksiyon sahneleriyle hem de sıcak dostluk hikayeleriyle sarmalar.
Filmde, Percy’nin serüveninin yanı sıra, mitolojik figürlerin modern dünyada nasıl birer kahraman ya da düşman haline geldikleri sorgulanır. Percy Jackson'un bu yolculuğu, sıradan bir çocuğun, dünyayı değiştirebilecek kadar büyük bir kahramana dönüşme yolculuğudur. Aynı zamanda, aile, dostluk ve güven temasının güçlü bir şekilde işlendiği film, hem genç izleyicilere hem de mitolojiye ilgi duyanlara hitap eder.