Korku sinemasının etkileyici ve gerilim dolu yapımlarından biri olan Karabasan, doğaüstü bir varlıkla mücadele eden bir gencin hikayesini anlatıyor. Film, kolej öğrencisi Sarah Morris'in yaşadığı korkunç bir olayla başlar: Oda arkadaşının intiharına şahit olması, Sarah’ın hayatını köklü bir şekilde değiştirir. Bu olayın ardından Sarah, bir kabusun içine çekilir. Ancak bu kabus, sıradan bir gece ürkütücülüğüyle sınırlı değildir. Onu takip eden, bedensel ve zihinsel sınırlarını zorlayan bir varlık vardır: Karabasan.
Karabasan, sadece bir gece yarısı beliren hayalet değil, zihne nüfuz eden, gerçeği bulanıklaştıran, kontrolü elinde tutan ve korkunun her an derinleşmesine neden olan bir varlıktır. Sarah, ne kadar mücadele etmeye çalışsa da, bu korkunç varlığın etkisi giderek büyür. Kimse, onun başına gelenlerin gerçekten olup olmadığını anlamaz. Sarah, arkadaşlarına, yaşadığı dehşetin gerçek olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak kimse onu dinlemez. İnsanlar, Sarah’nın gördükleriyle dalga geçer ve onun sadece bir psikolojik çöküş yaşadığını düşünürler. Bu yalnızlık, Sarah’ı daha da zor durumda bırakırken, Karabasan’ın etkisi iyice güçlenir.
Sarah, kabusun etkisi altındayken bir yandan arkadaşlarını kurtarmaya çalışır. Fakat Karabasan, Sarah’a inanmayanları birer birer cezalandırmaya başlar. Bu şeytani güç, zamanla daha da kuvvetlenir ve etrafındaki insanların hayatlarını tehdit eder. Sarah, dostlarını kurtarmak ve Karabasan’ın etkisinden kurtulmak için her yolu dener, ancak bir yandan da kendi psikolojik dengesini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Hangi adımı atarsa atsın, kaçmaya çalışsa da bu kabus peşini bırakmaz.
Film, korkunun, yalnızlığın ve inançsızlığın psikolojik etkilerini derinlemesine işler. Gerilim katmanları her geçen dakika artarken, izleyici de Sarah ile birlikte bu karabasanın içine çekilir. Bir korku filmi olarak Karabasan, izleyiciyi sadece görsel olarak değil, aynı zamanda psikolojik olarak da sarmalayarak adeta bir zihin oyununa dönüştürür. Sarah’nın çevresindeki herkesin birer birer Karabasan’a kurban gitmesi, filmin gerilimini zirveye taşır.
Bu film, yalnızca doğaüstü bir varlıkla mücadelenin ötesinde, insanların inançsızlıkları, korkuları ve yalnızlıklarıyla yüzleşmelerine neden olan bir deneyim sunar. Sarah’nın başına gelenler, izleyiciyi hem korkutacak hem de sorgulama noktasına getirecektir. Geceye korku, karabasanın gölgesinde sarılmış, her bir karakterin hayatını tehdit ederken, izleyici de bu korkunun yavaşça içine çekilecektir.
