Kuzey Kanada'nın ıssız topraklarında, donmuş bir otoyolun sessizliği ürkütücü bir hikâyeye tanıklık eder. Karlarla kaplı bu sert coğrafyada, yerli bir kadın ve sadık köpeği, kendilerini beklenmedik bir avın hedefi olarak bulurlar. Sıradan bir yolculuğun kabusa dönüştüğü bu hikâyede, bir tır şoförünün acımasız eylemleri bu soğuk ve sessiz topraklarda yankılanır.
Kadının hayatı, yıllardır alışık olduğu doğal zorluklara karşı verdiği mücadele ile şekillenmiştir. Ancak, bu kez karşısındaki tehdit doğadan değil, insan eliyle gelen bir şiddettir. Buzlu yollarda yankılanan motor gürültüsü, bu korkunç olayın habercisi olurken, kadının ve köpeğinin sadakat ve dayanıklılıkla şekillenen bağları, onların yalnızca birer av olmadığını hatırlatır.
Bu karanlık öykü, Kuzey Kanada’nın sert manzarasında yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ahlaki bir savaşı da gözler önüne serer. İnsan doğasının karanlık yönü ile vahşi doğanın zorlu koşulları arasındaki bu kesişim, yürek burkan bir hikâyeyi beraberinde getirir. Soğuk rüzgârların arasında, hayatta kalma mücadelesi sessizce sürerken, bu donmuş topraklar, unutulmayacak bir trajedinin sessiz tanığı olur.