Johnny Blaze, tehlikeli motor sahnelerinde görev yapan bir dublördür ve hayatı, sıradan bir adamınkinden çok daha farklıdır. Bir gün, sevdiklerini kaybetme korkusuyla ruhunu şeytana satar. Bu anlaşma, onun hayatını geri almasını sağlamış olsa da, karşılığında aldığı bedel oldukça ağırdır. Şeytanla yapılan bu anlaşma, Johnny’yi geceleri alevler içinde bir varlığa dönüştürür. Artık o, intikam arayışındaki bir ruh, cehennemin ateşinden doğmuş bir varlık olarak her gece motorunu sürerken, alevler etrafını sarar.
Johnny'nin dönüşümü, sadece fiziksel değil ruhsal bir değişim de içerir. Bir yandan eski hayatının kalıntıları, onu bir insan gibi hissetmeye zorlar, diğer yandan lanetlenmiş doğası ona sürekli olarak acı verir. Motorunu cehennem ateşiyle sürerken, intikam almak ve geçmişin karanlık sırlarını açığa çıkarmak için mücadele eder. Bu, sadece bir kişinin intikam hikayesi değil, aynı zamanda bir ruhun kendi içsel savaşını kazanma çabasıdır.
Film, Johnny'nin ruhundaki bu çatışmayı ve onun şeytani tarafıyla insanlık arasında kalışını derinlemesine işler. Onun mücadeleleri, cehennemden aldığı bu lanetin bedelini ödeyerek, bir yandan suçluluk duygusuyla baş etmeye çalışırken, bir yandan da intikam arzusuyla yanıp tutuşur. Her iki dünya arasında sıkışmış olan Johnny'nin, yapması gereken seçimler hem onun kendi varlığını hem de çevresindekilerin hayatlarını etkileyecektir.
Motoruyla yaptığı çılgınca sürüşler, yalnızca bir aracı değil, aynı zamanda Johnny'nin ruhunun da bir simgesidir. O, bir zamanlar normal bir insanken, şimdi bir kahraman ve şeytan arasında gidip gelen bir varlığa dönüşmüştür. Her gece, alevlerin içinde, cehennemle dünyayı birleştiren bir köprü gibi yol alırken, hem kendi kaderiyle hem de sevdiklerini kurtarmak için verdiği mücadeleyle yüzleşir. Bu mücadelenin sonunda, Johnny'nin aslında neyi aradığı ve gerçek kurtuluşun ne olduğu, izleyiciye derin bir soru olarak bırakılır.