Erik Stifler, Stifler ailesinin liseden bakir mezun olan tek üyesi olma gerçeğiyle yüzleştiğinde, ailesinin gururunu kurtarmak için harekete geçmeye karar verir. Ailesinin tüm erkek üyelerinin aksine, Erik'in bakir kalma durumu, onu hem utandırmış hem de bir gelenek haline gelmiş olan bu durumu kırma isteğiyle doldurmuştur. Ailesinin beklentilerini ve kendi içsel baskılarını bir kenara bırakmak isteyen Erik, her yıl düzenlenen, oldukça çılgın ve saygısız bir etkinlik olan Çıplak Yol yarışlarına katılmaya karar verir.
Erik, Jim'in babasından aldığı birkaç iyi niyetli ve tuhaf tavsiyeyi rehber alarak, bu yarışların yalnızca bedensel cesaret değil, aynı zamanda akıl ve strateji gerektiren bir meydan okuma olduğunun farkına varır. Ancak, Erik’in katılmayı seçtiği bu yarışlar, gerçekte çok daha karmaşık ve tehlikelidir. Çıplak Yol, sayısız gariplik ve absürd eğlencelerle dolu, gençlerin birbirleriyle rekabet ettiği ve sınırları zorladığı bir gelenek halini almıştır.
Yarış boyunca, Erik'in karşısına çıkan zorluklar yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik engellerle de şekillenir. Ailesinin ve arkadaşlarının beklentilerini yerine getirme çabası, onun içsel bir yolculuğa çıkmasına sebep olur. Yarışın sonunda, Erik yalnızca fiziksel sınırlarını değil, aynı zamanda kendi kimliğini ve değerlerini keşfetme fırsatı bulur.
Filmin ilerleyişiyle, Erik'in sergilediği cesaret ve gariplikler arasında denge kurmaya çalışırken yaşadığı komik durumlar, klasik Amerikan gençlik komedisi özellikleri taşır. Aynı zamanda, karakterlerin olgunlaşma sürecini, aile bağlarını ve bireysel özgürlüğün önemini keşfetmeleriyle derinleşir. Erik'in amacı sadece ailesine olan mirası kırmak değil, aynı zamanda kendi kimliğini oluşturma yolunda attığı adımlardır.
