Amber Alert

Bir yolculuk paylaşımı, sıradan bir seyahat planıyla başlar. Araçtaki yabancılar, ilk başta sıradan birer yol arkadaşı gibi görünse de, kısa süre içinde her şeyin göründüğü kadar basit olmadığı ortaya çıkar. Grup, şoförün garip davranışları ve yolculuk sırasında verdiği tuhaf kararlarla rahatsızlık hissetmeye başlar. Küçük ipuçları, onları giderek daha büyük bir şüpheye sürükler: Şoför, tehlikeli bir çocuk taciri olabilir mi? Zamanla bu endişe, aracın içindeki gerilimi doruğa çıkarır. Yolcular, bir yandan korkularını bastırmaya çalışırken diğer yandan içinde bulundukları durumu kavramaya uğraşırlar. Ancak işler hızla kontrolden çıkar. Yolculuk, yüksek bahisli bir kedi-fare oyununa dönüşür. Şüpheler büyüdükçe ve karşı taraf da oyunu anladıkça, artık hayatta kalmak ve olası bir trajediyi önlemek için zekâ ve cesaret gereklidir. Araçta, herkesin kendi sınavıyla yüzleştiği bu kaçınılmaz çatışmada, sırlar açığa çıkar ve insan doğasının hem en karanlık hem de en kahramanca yönleri gözler önüne serilir. Şüphe, korku ve bir parça umutla yoğrulmuş bu yolculuk, sıradan bir paylaşımın, insanların sınırlarını zorlayan bir mücadeleye dönüşebileceğini hatırlatır. Herkesin kendi yerini ve sorumluluğunu yeniden sorguladığı bu yolculuk, kimsenin düşündüğünden daha fazlasını ortaya çıkaracaktır.