Sarah, uzun yıllar boyunca profesyonel dansçılık yapmış, ancak geçirdiği bir sakatlık sonrası dans kariyerine son vermek zorunda kalmış bir kadındır. Hayatını yeniden şekillendirmek için muhasebecilik yapmaya başlar. Paris’te sıradan bir yaşam sürerken, bir gün, dansa olan tutkusunun hala içinde yandığını fark eder. Eski bir arkadaşından, büyük bir dans yarışmasına katılma teklifi alır. Teklif caziptir, çünkü ödül büyük ve kazanması halinde dans kariyerine yeni bir kapı aralanabilir. Ancak, Sarah’ın dansa dönme kararı, hayatını sorgulamasına neden olur. Hem işini hem de geçmişini geride bırakmak zorundadır.
Yarışmaya katılma kararı verirken, dansı yeniden hayatına dâhil etmek, bir zamanlar kaybettiği tutkusunu yeniden kazanmak anlamına gelir. Ancak, o eski hayatına geri dönmek, sandığı kadar kolay olmayacaktır. Birçok yıl sonra yeniden sahneye çıkacak olması, hem fiziksel hem de duygusal bir sınavdır. Üstelik, eski bir partneri olan, şimdiki profesyonel dansçı Lucas ile birlikte çalışması gerektiği gerçeğiyle yüzleşir.
Lucas, Sarah’ın eski partneri ve rakibi, aynı zamanda eski bir aşkıdır. Onunla dans etmek, geçmişin duygusal yüklerini tekrar gündeme getirecektir. İlk başta ikisi de birbirinden uzak durmaya çalışır, ancak birlikte çalışmak zorunda olduklarında, aralarındaki çekim yeniden canlanır. İkisi de yıllar önce terk ettikleri hayallerini birbirleriyle yeniden paylaşmaya başlarlar. Sarah, dansa olan sevgisini yeniden keşfederken, Lucas ise geçmişin gölgelerinden sıyrılmaya çalışır. Ancak bu süreç, sadece fiziksel değil, duygusal olarak da zorlu bir sınav olacaktır.
Yarışmaya katıldıkça, rakipleriyle de daha fazla karşılaşır ve her birinin farklı bir hikayesi vardır. Kimi rakipler yalnızca zafer peşindedir, kimisi de Sarah ve Lucas’ı birbirlerine karşı daha da itmek için stratejiler geliştirir. Ancak, Sarah ve Lucas’ın aralarındaki ilişki, sadece dans ve rekabet değil, aynı zamanda geçmişin ve geleceğin, kayıpların ve kazançların karmaşık bir yansıması haline gelir. Provalar, tartışmalar, hatalar ve yeniden keşifler ile geçerken, Sarah ve Lucas, sadece yarışmayı kazanmak için değil, aynı zamanda birbirlerine ve kendilerine olan inançlarını yeniden bulmak için de mücadele ederler.
Yarışma günü geldiğinde, Sarah ve Lucas için bu sadece bir dans yarışması değil, aynı zamanda geçmişin acılarını, yanlış anlamaları ve kayıpları geride bırakıp, hayatlarının yeni bir sayfasına başlamaları için bir fırsattır. Dans ettikçe, birbirlerine ve kendilerine olan çekim, yalnızca fiziksel bir etkileşim değil, ruhsal bir bağa dönüşür. Yarışmayı kazanıp kazanamayacakları belirsizdir, ancak en büyük zaferi zaten elde etmişlerdir: geçmişin yüklerinden sıyrılarak, birlikte yeniden bir yolculuğa çıkmak.
