Issız bir adada başlayan bu dokunaklı hikâye, bir robotun hayatına ve kendini keşfetme sürecine odaklanıyor. Rozzum Ünite 7134, ya da kısaca “Roz”, bir kaza sonucu kendisini vahşi doğanın ortasında, tamamen yalnız ve çevresinden izole bir şekilde bulur. Ancak, bu yalnızlık Roz’un hayatında bir dönüm noktası olur. Zorlu çevre koşullarıyla başa çıkmayı öğrenirken, bu metalik varlık yavaş yavaş çevresindeki hayvanlarla iletişim kurmaya başlar. Roz’un mekanik doğası, başlangıçta hayvanlar tarafından yadırgansa da, gösterdiği nezaket ve dayanıklılık onu adanın bir parçası haline getirir.
Hikâyenin en dokunaklı anlarından biri, Roz’un bir kaz yavrusunu evlat edinmesiyle başlar. Bu beklenmedik ilişki, Roz’un bir ebeveyn figürü olarak gelişimini ve aynı zamanda bir robotun sevgi ve sorumluluk kavramlarını nasıl içselleştirebileceğini gösterir. Kaz yavrusunu büyütürken Roz, adadaki diğer canlılarla da güçlü bağlar kurar ve bir "yabancı" olarak başladığı bu macerada, adanın vazgeçilmez bir üyesi haline gelir.
Hikâye, yalnızca bir robotun hayatta kalma mücadelesini değil, aynı zamanda insanlığın doğayla olan ilişkisinin bir yansımasını sunuyor. Roz’un yaşam mücadelesi ve bağ kurma çabası, okuyucuları sevgi, aidiyet ve dayanışma gibi evrensel değerler üzerine düşünmeye davet ediyor.