1992 yılının Nisan ayında Los Angeles, Rodney King olayından sonra patlak veren polis şiddeti protestolarıyla kaosa sürüklenir. Şehir, tarihindeki en yıkıcı ayaklanmalardan birine tanıklık ederken, toplumsal gerilimler ve şiddet olayları mahalleleri alevler içinde bırakır. Bu kargaşanın ortasında, eski bir mahkûm olan bir baba, ailesini koruma içgüdüsüyle tehlikeli bir yola adım atar.
Hikâyenin merkezinde, bir oto tamircisinde çalışan genç bir adam, dükkânda saklanan yüksek değerdeki platin nedeniyle bir haydut çetesinin hedefi olur. Babası, oğlunun hayatını tehdit eden bu durum karşısında harekete geçmek zorunda kalır. Ancak, işler yalnızca çeteyle yüzleşmekle sınırlı kalmaz; kaos dolu sokaklar, her köşede bir tehlike barındırmaktadır. Ayaklanmaların ve toplumsal çöküşün gölgesinde, eski mahkûm hem oğlunu hem de kendi vicdanını kurtarmak için zorlu bir mücadeleye girişir.
Los Angeles'ın gerçek olaylarla örülü çalkantılı döneminden ilham alan bu hikâye, insanın hayatta kalma içgüdüsünü, aile bağlarını ve adalet arayışını güçlü bir şekilde işler. Kaosun ortasında şekillenen bu hikâye, hem fiziksel hem de duygusal bir hayatta kalma mücadelesini anlatıyor ve izleyicilere yoğun bir gerilim sunuyor.